İ.B.B. BAŞKANI EKREM İMAMOĞLU’NUN ALGILARI ve GERÇEKLER!

Bugün (26-11-2020) İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından UKOME (Ulaşım Koordine Merkezi) toplantısında 3. kez gündeme getirilen 6.000 taksi projesi bir kez daha reddedildi.

Toplantı öncesi içeri alınmayan esnafımız tarafından protesto edilen Ekrem İmamoğlu’nun, esnafın üzerine korumalarıyla birlikte yürüyerek verdiği tepki ise özellikle sosyal medyada #EkoFelaket, #YuhSanaEkrem, etiketleriyle Türkiye gündeminin en çok konuşulan konuları arasında yer aldı.

Gelelim asıl meselemize, Ekrem İmamoğlu’nun seçimden önce 2 kez ziyaret ettiği İTEO’daki vaadlerini herkes biliyor, tekrardan o konulara girmek istemiyorum ama seçimden önce bahsettiği konularla şimdi gündeme getirdiği konular arasında dağlar kadar fark var. Hükümet kanadını ikna edemeyeceğini, bu işe onay vermeyeceğini anladıktan sonra son zamanlarda özellikle iki argüman üzerine yoğunlaşarak algı ve kendine yandaş arama çalışmalarına hız verdi.

Plaka sahibi / şoför ayrımı yapmaksızın EMEĞİMİZİ, EKMEĞİMİZİ çalan global korsanın Türkiye’de ki en azılı savunucularının, dernekler kurarak yasallaşacağız diyen, korsan aplikasyon kapatılınca da kooperatif kurarak KİRALAMA İŞİNE GİRMEK isteyen kesimin İ.B.B. koridorlarının, parkelerinin üzerinde cirit attığını bizler şu süreçte gördük. Ekrem İmamoğlu’nun ŞOFÖR ve HİZMET mantalitesinin de aslında bu kesim tarafından empoze edildiği, global korsanın, yada burada destek verdiği derneklerin bir zamanlar kullandığı cümlelerden aşikar.

Burada iki algı üzerine bir kaç şey ifade etmek istiyorum;

1-Şoförlerin hakları:

Özellikle şoför ve plaka sahibinin arasını açarak, şoförleri kendine yandaş etmeye çalışan Ekrem İmamoğlu aslında, EĞİTİMLİ, KALİTELİ, KALİFİYE vs. gibi söylemlerle şu anda çalışan ŞOFÖR ARKADAŞLARIMIZA alenen hakaret etmektedir. Özlük hakları konusunda, maaşlı çalıştırma konusunda TAKSİCİLİK GERÇEĞİ ÖTESİNDE algılar oluşturan başkan, ilk başlarda Şoförleri İ.B.B. bünyesinde çalıştıracağını söylemesine rağmen şu an geldiği noktada BİR KAÇ FİRMAYA KİRAYA VERME MODELİNDEN bahsetmektedir. Aslında aklı selim olarak düşünüldüğünde GALERİ RANTINDAN BAHSEDERKEN, BAŞKA BİR RANT KAPISI OLUŞTURMAYA ÇALIŞTIĞINIDA KENDİSİ İTİRAF ETMEKTEDİR.

Gelelim bir çok şoför arkadaşımızın aklını çelen maaş gerçeğine, bugün yapılan toplantıda 4.200 TL. gibi bir maaştan bahsederek resmen algıda zirve yapmıştır. Kiralama modelinde 3 şoför çalıştırılacağını ifade eden başkan, aylık maliyet hesabına göre çalışacak şoförlerin 18.000 TL. gibi giderleri olacağını, bunun dışında araç alımı, amortismanı, bakımları, yıllık sigortaları, ekstra olarak ta kaza, şuan yaşadığımız pandemi vs. gibi öngörülemeyen durumların riski göz önüne alınırsa, birde buna KİRALAMA İŞİNE GİRECEK FİRMALARIN KAR MARJI eklendiğinde bugün Ekrem İmamoğlu’na alkış tutan şoför, kiralıkçı arkadaşlara soruyorum;

–Sizlerde benim gibi sahadasınız, bir taksinin ortalama gelirinin ne olduğuna sizlerde benim gibi şahitsiniz, özellikle mevcut 17.395 taksiye 6.000 taksinin daha ilave edilmesinin ardından bugün 10 lira kazandığımız yerde kazançlarımızın 6 liraya düşeceğini bildiğimiz halde, Ekrem İmamoğlu’nun boş hayallerine neden alkış tutuyorsunuz?

–Sizleri eğitimsiz, kalitesiz gören Ekrem İmamoğlu’nun sizlere, ”gelin ben size 4.200 lira maaşla iş vereceğim” diyeceğini mi sanıyorsunuz?

Dolayısıyla Ekrem İmamoğlu’nun kafasında oluşan projede sizlere mi iş verilecek yoksa yukarıda bahsettiğim İ.B.B. koridorlarını arşınlayan bir zamanların global korsanlarına mı?

Bizler şoför sorunlarından da, kiralıkçı sorunlarından da haberdarız, sorunların temelinin de aslında galeri diye tabir edilen sektör pazarının içerisindeki bazı firmalardan kaynaklandığını da, plaka sahipleriyle çalışan şoför arkadaşların %95’inin memnuniyet seviyesinde olduğunu da iyi biliyoruz, tüm sorunların işveren-işçi ilişkileri içerisinde çözüleceğine inancımız tamdır.

2-Halka hizmet:

Şu anda mevcut 17.395 taksinin her türlü çalışma şartlarını belirleyen İ.B.B. halka hizmet noktasında bahsettiği kaliteli hizmeti neden mevcut taksiler üzerinden hayata geçirmiyor? 1.5 yıldır mevcut İTaksi ile dijitalleşmeyi sağlayamamış, taksileri verimli kullanma adına zerre adım atmamış İ.B.B. ilave 6.000 taksi ile bu verimliliği nasıl başaracağını merak ediyoruz. Bugün toplantıda anlatılan halka kaliteli taksicilik hizmetinin hayata geçirilmesi için başta Esnaf Odası olmak üzere bir çok kooperatif ve derneklerin vermiş olduğu raporların (ki bu raporlarda basit dokunuşlarla Halka daha kaliteli hizmet verilebileceği) hayata geçirilmemesi de, aslında derdin İstanbul Halkına Hizmet olmadığı sırf rant sağlamak, birilerine verilen sözlerin gerçekleşmesini sağlamak amacında olunduğunu da ortaya koyuyor!